top of page

İlişkide yalan söylemek!

  • Yazarın fotoğrafı: İlksen Kalıpçıoğlu
    İlksen Kalıpçıoğlu
  • 17 Eyl 2020
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 5 Kas 2020

Hiç sevilmeyen bir konudur: Yalan söylemek.

Kimsenin de kabul etmediği bir konu: “Ben yalan söylemem”

Herkes yalan söyleyebilir, bu kişiyi yalancı yapmaz.

Çocuklar 6 yaşına kadar gerçek ile hayal arasındaki farkı bilemez ve hayali şeyleri de gerçekmiş gibi anlatabilirler. Bu yaşlarda yalan söylüyor sayılmaz insan, ta ki gerçekleri bildikleri halde doğruyu söylememeyi seçene kadar.

Çocukken bu durumun sebepleri şu şekilde özetlenebilir;

  1. Ailede yalan söyleniyor olması ve bu durumun çocuk tarafından fark edilmeyeceğinin sayılması, çocuklar bunu fark eder ve rol model alırlar. Yalan söylenmesi onlar için yanlış bir davranış değildir.

  2. Baskıcı ve otoriter ebeveynlerinin olması durumunda da çocuk doğruyu söylemekten korkar.

  3. Anne ya da Babanın çocuktan beklentisinin yüksek olması, çocukta ebeveynlerini hayal kırıklığına uğratacağı korkusu gelişir ve çocuğu yalan söylemeye teşvik eder.



Peki ya büyüyünce, yetişkin olarak bizler neden yalan söyleriz?

Çok çeşitli sebepleri olabileceği gibi çoğu zaman, bir durumdan kurtulmak, çıkar sağlamak, gerçeklerle yüzleşememek şeklinde karşımıza çıkar. Yalan söylemenin kaynağı aslına korkudur.

Başkalarının bizi değersiz, suçlu bulacağından, sevilmeye layık görmeyeceğinden ya da istediğimiz şeyin gerçeklerle elde edemeyeceğimizden korkarız. Kaybetmekten korkarız. Hayal kırıklığına yaşatmaktan korkarız.

Bazı kişilerin de renkli hayalleri vardır. Tıpkı küçükken olduğu gibi bu hayallerin gerçekliğine inanırlar, amaçları çıkar sağlamak değil, ilgi odağı olmaktır. Buradaki zorluk kişi yalan söylediğinin farkında değildir. O söylediklerinin doğruluğuna gerçekliğine inanmaktadır.

Yalan söylemek kişilik bozukluğu (Antisosyaller ve Histriyonikler) sebebiyle değilse durumu düzeltmek daha kolaydır.

Boşanmaların sinsi düşmanı yalanlardır, gerçeği söyleyememektir.

Yalan söylemenin aldatmakla eş değer olduğunun farkında mısınız? Aldatmak dediğimiz olgu sadece eşinizi, sevgiliniz varken bir başkasıyla cinsel ilişkiye girmek demek değildir.

Yanınızda olan kişiye, hayatınızda size eşlik eden kişiye doğruyu söylememek onun aldanmasına sebep olmak onu aldatmaktır.

Yalan söylemek zeka ister, küçük çocukların söyledikleri gerçek olmayan söylemlerin hemen ortaya çıkması bu sebepledir. Büyüdükçe aklımız ve zekamız geliştikçe yalanlar da gelişir, daha komplike bir hal alırlar. En tehlikeli yalanlar, içinde gerçeği de barındıran yalanlardır.

Peki ilişkilerde yalan söyleyince ne olur?

Yalan söylemek yapısı gereği doğamıza aykırı bir şeydir. İş hayatında yalan söylenmesine karşı konu para, kazanç, kariyer olunca yalana karşı uyanığız. Ancak ilişkilerde duygular devreye girdiği için, yalanı algılama konusundaki yeteneğimizi sekteye uğratır. Fark etmeme, yalan söylendiğini kabullenmeme durumu söz konusu olur.

En başta yalan söylediğiniz kişide hayal kırıklığı yaratır. Güven eksikliğine sebep olur, bazı durumlarda kıskançlık olgusunun artması ile sonuçlanır. İlişkinin bitmesine neden olur.

İlişkide hata olarak kabul edilen her olgu affedilebilir. Her hatanın istisnası olabilir ama yalan söylemek böyle bir şey değildir. Yalan söylemenin devamı mutlaka gelecektir. Mahkeme şahitliğinde, kişinin söylediklerinden bir tanesinin bile doğru olmadığı ortaya çıksa o şahit için tüm sözlerine şüphe ile bakılır ve güvenilirliğini yitirir. İşte ilişkilerde de durum böyledir. Kişinin yalan söylediğini ve siz bunu istisnai kabul ettiğiniz an itibariyle size yanlış bilgi verebileceğine, sizi aldatabileceğine izin vermiş olursunuz. Ancak sizin de içinize bir şüphe düşer. Bu noktadan sonra size söylenen her bilgiye şüphe ile bakarsınız. Bu da ilişkiye zarar verir.

Tabi ki yalan söylendiğinde affedip affetmemek kişinin kendi kararıdır. Ancak burada önemli olan rahatlıkla sizi aldatmaya yönelik yalan söyleyebilen bir kişinin bunu tekrar yapabileceğini bilmek. Söylenen yalan ne kadar büyük olursa olsun affetmek istedikten sonra affedilir. Sadece gerçekçi olun söylenen yalanı mazur görmek adına kendinizce sebepler bulmayın. Durumu olduğu gibi görün, affedebilirim kararını verdikten sonra içinize şüphe kalmasın.

Yalan söylendiği fark edilince neler yapılabilir?

Yalan söylendiyse ve bu tespit edildiyse öncelikle kişi ile yüzleşmek gerekir. Kişi yalan söylediğini itiraf etmeye gönüllü değildir bu sebeple kanıtlarınız, ispatlarınız yoksa yüzleşmeye hiç girmeyin derim.

Yalan söylediğini kabul edilmesinden sonra daha derine inerek bu yalana neden başvurulduğu hakkında konuşulması gerekir. Neden söylemiş olabilir.? Neyi kaybetmekten korkmuş?

Sonrasında da kendinizi ifade edip bu durumun sizde yarattığı duygulardan bahsetmenizi öneririm.

Yok ben sinirlerime hakim olamıyorum, sakin sakin konuşup durumu düzeltemem diyorsanız, destek almayı düşünebilirsiniz.

Aile danışmanına bu konuyla geldiğinizde o da size neden yalan söylendiğini, bu yalan karşısında neler hissettiğinizi, böyle bir duruma düşmemeniz için neler yapmanız gerektiğini düşünüyorsunuz diye soracaktır.

Unutmayın çözüm isterseniz her şeyin çaresi var.

 
 
 

Comments


İLETİŞİM

İlksen KALIPÇIOĞLU

ADRES

Bağdat Caddesi German Apt. No: 456 K: 4 

34740, Kadıköy / İstanbul

EMAIL

​​ilksenkal@gmail.com

GSM

0 541 511 26 26

  • Black Instagram Icon
  • Black Facebook Icon
  • Twitter

© 2019 - 2025 Tüm hakları saklıdır. ilksenkalipcioglu.com.

bottom of page