Evli olmak bir statüdür!
- İlksen Kalıpçıoğlu
- 17 Haz 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 Ağu 2020
Evli olmak bir statüdür ve bu statüde yaşanan problem tüm diğer statüleri etkileyecek kadar güçlüdür.
Evlilik kurumu toplum tarafından onaylanmış ve içinde bireyin içinde kendine ait bir alan yarattığı, kendini gerçekleştirmek için destek aldığı kurumdur.

Kimse evliliğe mükemmel bir eş olarak başlamaz ve hiçbir evlilik de mükemmel değildir.
Her evlilikte bazı problemler yaşanır. Bazı zamanlarda sorunlar çiftlerin problem çözme yetenekleri ile çözümlenebilirken, bazen de çiftlerde hayal kırıklığına sebep olur ve evliliği devam ettirme fikrini sorgulamaya kadar varabilir.
Hayal kırıklığının yaşandığı evliliklerde, bu duygu ara sıra hissedilen ve süregelen bir duygudur. Bu kişilerin evliliklerinin sürdürülebilirliğinden kuşku duymalarına sebep olur.
Bu tür evliliklerde sık ve şiddetli tartışmalar yaşanabilir.
Çözüme kavuşmayan sık tartışmalar, birbirine karşı olumlu duyguların yitirilmesi, arkadaşlık duygusunun kaybı, ilişkide cinsel hayatın azalması evliliğin sorunlu olduğunun işaretlerindendir. Bunların yanı sıra önemsememe, içe çekilme, iletişimin kopuk olması da söz konusuysa evliliğin büyük bir problem içinde olduğunu söylemek mümkündür.
İletişim çatışmaları ile ilgili iki ayrı teori vardır. Bu çatışma teorilerden ilki Eksiklik Teorisi; nasıl iletişim kurmamız gerektiğini bilmediğimizi ifade eder. Kişiyle nasıl İletişim kurabileceğimizi bilirsek çatışmanın olmayacağını savunur. İkinci teori olan Motivasyon Teorisi ise, çatışma sebebi olarak iletişim kurmak için yeterince isteğimizin olmadığını savunur. İstersek bir şekilde iletişim kurabileceğimizi ve çatışma olmayacağını öne sürer.
İlk teori olan Eksiklik Teorisi sebebiyle evliliğin başlangıç aşamasında evlilik uyumsuzluğu ve ayrılık riski yüksektir. Bununla birlikte, çift çocuk sahibi olduktan sonra veya çocukların ergenlik dönemleri ya da evden ayrılmaları sonrasında evlilikte dengeler değişebilir. Bu sırada Motivasyon teorisi devreye girdiği için çatışmalar yaşanabilir. Tartışmalar çözüme varmazsa, sadece tükenmişlik hissi yaratır.
Her sorunlu evlilik tartışmalı da değildir.
Tartışmanın bile yaşanmadığı sorunlu evliliklerde, ilişki kaliteli değildir, eşler birbirlerinden tamamen kopukturlar; birbirleriyle iletişimi kısmen kesmişlerdir. Tartışma varsa o evlilik için umut var demektir.
Evlilik çatışmasından kastettiğimiz durumun yaşanması için evli olmak da gerekmez. Uzun süreli ciddi ilişkilerde de çatışma ile karşılaşılır ve danışmanlığa ihtiyaç duyulabilir.
Evlilik danışmanlığına başvurmak için mutlaka sıkıntılı bir evlilik içinde olmak da gerekmez. Çiftin ilişkilerini geliştirmek için destek alabilmesi de mümkündür.
Cinsel sorunların tedavilerinde de evlilik danışmanlığı gerekmektedir. Cinsel hayat ve evliliğin sosyal yönü arasında etkileşim söz konusudur. Bazen evlilikteki sorunlar cinsel yaşamı etkilerken, bazen de cinsel sorunlar evliliği etkiler.
Evlilik çıkmaza girdiğinde eğer önlem alınmazsa evlilik bitme noktasına getirebilir.
Evlilik danışmanlığı sürecinde yaptığınız, bir anlamda iletişim kurmayı öğrenmek ve ilişkiyi yeniden kurmak için destek almaktır.
Danışmanın görevi, çift için keşkesi en az olan yolda ilerlerken onlara destek olmaktır.
Comments